Makaleler

İŞE İADE DAVALARI

4857 sayılı İş Kanuna göre işverence aşağıdaki şartları taşıyan bir işçinin iş sözleşmesinin geçerli bir şekilde feshedilebilmesi için bazı şartların gerçekleşmesi gerekmektedir. Şöyle ki;

Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.

Ayrıca işveren fesih bildirimini yazılı olarak yapmak ve fesih sebebini açık ve kesin bir şekilde belirtmek zorundadır.

İşte bu fesih şartlarını taşımayan işverence yapılmış fesihler aleyhinde iş sözleşmesi feshedilen işçi tarafından işe iade davası açılabilir.

İş Kanunu m.20’ye göre “İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde işe iade talebiyle, İş Mahkemeleri Kanunu hükümleri uyarınca arabulucuya başvurmak zorundadır. Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamaması hâlinde, son tutanağın düzenlendiği tarihten itibaren, iki hafta içinde iş mahkemesinde dava açılabilir. Taraflar anlaşırlarsa uyuşmazlık aynı sürede iş mahkemesi yerine özel hakeme de götürülebilir. Arabulucuya başvurmaksızın doğrudan dava açılması sebebiyle davanın usulden reddi hâlinde ret kararı taraflara resen tebliğ edilir. Kesinleşen ret kararının da resen tebliğinden itibaren iki hafta içinde arabulucuya başvurulabilir.”

İŞ KANUNA GÖRE GEÇERLİ FESİH NEDENİ SAYILMAYACAK HALLER

İş Kanuna göre özellikle aşağıdaki hususlar fesih için geçerli bir sebep oluşturmaz. Yani aşağıdaki nedenlerle işveren tarafından yapılan fesihler geçerli değildir ve işçi işe iadesini talep edebilir.

  1. a) Sendika üyeliği veya çalışma saatleri dışında veya işverenin rızası ile çalışma saatleri içinde sendikal faaliyetlere katılmak.
  2. b) İşyeri sendika temsilciliği yapmak.
  3. c) Mevzuattan veya sözleşmeden doğan haklarını takip veya yükümlülüklerini yerine getirmek için işveren aleyhine idari veya adli makamlara başvurmak veya bu hususta başlatılmış sürece katılmak.
  4. d) Irk, renk, cinsiyet, medeni hal, aile yükümlülükleri, hamilelik, doğum, din, siyasi görüş ve benzeri nedenler.
  5. e) 74 üncü maddede öngörülen ve kadın işçilerin çalıştırılmasının yasak olduğu sürelerde işe gelmemek.
  6. f) Hastalık veya kaza nedeniyle 25 inci maddenin (I) numaralı bendinin (b) alt bendinde öngörülen bekleme süresinde işe geçici devamsızlık.

DAVANIN KOŞULLARI

İşçinin işe iade davası açabilmesi için aşağıdaki şartların gerçekleşmesi gerekmektedir.

  • İşçinin 4857 sayılı İş Kanunu’na tabi olması,
  • Belirsiz süreli bir iş sözleşmesi ile çalışması,
  • Otuz veya daha fazla işçinin çalıştığı bir işyerinde çalışması,
  • İşyerindeki kıdeminin altı aydan fazla olması,
  • İşletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili veya yardımcısı yahut işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçi alma çıkarma yetkisi bulunan bir işveren vekili konumunda olmaması gerekir.

NOT: Yer altı işlerinde çalışan işçilerde kıdem şartı aranmaz.

Bu koşullar nispi emredici niteliktedir yani bu koşullar iş sözleşmesine eklenecek hükümler ile işçi lehinde değiştirilebilir ancak aleyhine değiştirilemez.

YARGILAMA SÜRECİ

İşe iade talebinde bulunmak isteyen işçi Mahkemeye başvurmadan önce 4857 sayılı İş Kanunu ve 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu gereği arabulucuya başvurmak zorundadır. Arabulucuya başvurmadan işveren aleyhine dava açılması halinde bu dava dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddedilir.

Arabulucuya başvurulması halinde ise taraflar anlaşmaya davet edilir. Bu süreçte tarafların anlaşması halinde düzenlenen arabuluculuk son tutanağı mahkeme ilamı niteliği taşır ve doğrudan icra edilebilir yani sonuç doğurur. Arabuluculuk sürecinde anlaşılamaması halinde işe iade talebinde bulunan işçi arabuluculuk son tutanağının düzenlenmesinden itibaren 2 hafta içinde mahkeme yolunu seçebilir.

İşe iade davasında görevli mahkeme İş Mahkemesi, yetkili mahkeme ise işverenin ikametgahı sayılan yer mahkemesi (ticaret sicil kaydının bulunduğu yer mahkemesi) veya işçinin işini yaptığı işyerinin bulunduğu yer mahkemesidir. İş mahkemesi bulunmayan yerlerde ise dava İş Mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesinde açılır.

SONUÇLARI

Yargılama sonunda mahkemece işveren tarafından yapılan feshin geçersizliğine karar verilirse işveren, işçinin başvurusu üzerine işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçiyi başvurusu üzerine bir ay içinde işe başlatmayan işveren, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında ‘‘işe başlatmama tazminatı’’ ödemekle yükümlüdür. Buna ek olarak işveren işçiyi işe başlatsa da başlatmasa da işe iade kararının kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer haklarını ödemekle yükümlüdür. Bu hükümler mutlak emredici nitelikte olup, sözleşmelerle işçi lehine de olsa değiştirilemezler.

Mahkeme işe iade davasının reddine karar verirse, başka bir deyişle işverenin fesih sebebini geçerli,haklı ve kanuna uygun bulursa işçi dava masraflarını ve karşı taraf kendini Avukat ile temsil ettirmiş ise karşı vekalet ücretini ödemek zorunda kalacaktır. Bu nedenle işçinin hak kaybına uğramaması için arabuluculuk ve dava sürecinde bir Avukatın yardımından yaralarlanması oldukça büyük önem arz etmektedir.

 

YAZARLAR: Av. Sancaktar Devlet ÖZKUL, Av. Merve PARLAKYILDIZ, Av. Hasan TANDOĞAN

Diğer Makaleler