Makaleler

CMK'da Müdafi (Ceza Muhakemesi Kanunu)

I. KAVRAM

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunun 2. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde müdafi;
”Şüpheli veya sanığın ceza muhakemesinde savunmasını yapan avukat” şeklinde tanımlanmıştır. Buna göre ister ihtiyari ister zorunlu olsun, soruşturma aşamasında şüphelinin, kovuşturma aşamasında ise sanığın savunmasını üstlenmiş olan avukat, müdafi olarak isimlendirilir.

Katılan, malen sorumlu ve suçtan zarar gören kişiyi ceza muhakemesinde temsil eden avukat ise müdafii olarak değil ”vekil” olarak isimlendirilir. 5271 s.lı CMK’nın 151. maddesinin 3. fıkrasında hükümlü olanlara yardım eden kişi ise ”vekil” olarak isimlendirilmiştir.

II. MÜDAFİ OLABİLME ŞARTLARI

CMK’ nın 2. maddesinde müdafi olabilmek için avukat olma şartı aranmıştır. Buna göre sadece avukatlar müdafilik görevini icra edebilir. Avukatlık sıfatını haiz olabilmek için gerekli olan şartlar ise Avukatlık Kanunun 3. maddesinde; T.C. Vatandaşı olmak, hukuk fakültesi mezunu olmak, Avukatlık stajını tamamlayarak staj bitim belgesini almış olmak, Baro bölgesinde ikametgahı bulunmak, Avukatlık
Kanununa göre avukatlığa engel bir hali bulunmamak, şeklinde belirtilmiştir.

III. MÜDAFİLİK YAPILAMAYACAK HALLER VE MÜDAFİİN GÖREVDEN YASAKLANMASI

Müdafiin hakim veya savcı ile hısımlık ya da evlilik ilişkisi bulunması müdafiliğe engeldir. Zira 1136 s.lı Avukatlık Kanunun 13. maddesine göre ”Bir hakim veya Cumhuriyet Savcısının eşi, sebep veya nesep itibariyle usul ve füruundan veya ikinci dereceye kadar (Bu derece dahil) hısımlarından olan avukat, o hakim veya Cumhuriyet Savcısının baktığı dava ve işlerde avukatlık edemez” Çıkarları birbirine uymayan birden fazla şüpheli veya sanığın müdafiliğini aynı avukat alamaz. Bu husus 1136 s.lı Avukatlık Kanunun 38. maddesinde belirtilmiştir. Müdafilik yapmaya engel hallerden diğeri de belirli suçlar sebebiyle şüpheli, sanık veya hükümlülerin müdafiiliğini ya da vekilliğini yapmış avukat hakkında, aynı suçlar nedeniyle kovuşturma açılması halidir.

Bu suçlar CMK’nın 151. maddesinde sınırlı sayıda (numerus clausus) belirtilmiştir. Bu suçlar bakımından hakkında kovuşturma açılan avukat yine bu suçlar bakımından müdafiilik veya vekillik görevini üstlenmekten yasaklanabilir. (CMK m.151/3) Müdafiin görevden yasaklanmasına savcının talebi üzerine hakim veya mahkeme tarafından gecikmeksizin karar verilir. Müdafi hakkında verilen yasaklama kararı, hakkındaki kovuşturma konusu suçla sınırlı olmak üzere en fazla bir yıl süre ile verilebilir. (CMK m.151/4)

IV. ZORUNLU VE İHTİYARİ MÜDAFİİLİK

Müdafiden yararlanmanın kanunen zorunlu olup olmamasına göre ”zorunlu müdafilik” ve ”ihtiyari müdafilik” olmak üzere iki adet müdafilik çeşidi bulunur. Ceza muhakemesi sistemimizde kural olarak ihtiyari müdafilik kabul edilmiştir. Ancak istisnai olarak 5271 s.lı CMK bazı hallerde zorunlu müdafilik sistemini kabul etmiştir.
Bu hallerde şüpheli veya sanığın müdafisi yoksa talebi aranmaksızın, Barodan müdafi görevlendirilmesi istenir.

VI. MÜDAFİİN YETKİLERİ

1- DOSYAYI İNCELEME YETKİSİ
Müdafiin soruşturma ve kovuşturma aşamasındaki dosya inceleme yetkisi farklılık gösterir. Müdafiin kovuşturma aşamasında dosya inceleme yetkisine herhangi bir sınırlama getirilmemiştir ancak soruşturma evresinde bu yetki bir takım sınırlamalara tabi tutulmuştur. Müdafiin soruşturma aşamasında dosyayı inceleme yetkisi, dosyanın kollukta veya savcılıkta bulunması açısınında farklılık göstermez. Müdafi, kollukta bulunan dosyayı CMK ve Avukatlık Kanunu uyarınca hiçbir izne gerek olmadan inceleme yetkisini haizdir. Ancak soruştuma amacını tehlikeye düşürecek bir durum var ise savcının talebi üzerine ve yalnızca hakim kararıyla müdafiin bu yetkisi kısıtlanabilir. CMK’ nın 153 üncü maddesine göre, müdafi soruşturma evresinde dava dosyasını serbestçe inceleyebilir. Müdafiin dosyayı inceleyebilmesi için vekaletname göstermesi gerekmez 5271 s.lı CMK’ nın 153 üncü maddesine göre müdafiin dosya içeriğini inceleme veya belgelerden örnek alma yetkisi, soruşturmanın amacını tehlikeye düşürebilecek ise Cumhuriyet savcısının istemi üzerine hâkim kararıyla kısıtlanabilir. Bu karar ancak 153. maddede sayılan suçlara ilişkin yürütülen soruşturmalarda verilebilir. Hakim tarafından müdafi hakkında sınırlama kararı verilirse müdafi, hakimin vermiş olduğu kararı öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde itiraz kanun yoluna müracaat edebilir. Bazı belirli belgelerin incelenmesi soruşturmanın amacını tehlikeye düşürse bile, bu yetki engellenemez. CMK’nın 153 üncü maddesine göre yakalanan kişinin veya şüphelinin ifadesini içeren tutanak ile bilirkişi raporları ve adı geçenlerin hazır bulunmaya yetkili oldukları diğer adli işlemlere ilişkin tutanaklar hakkında kısıtlama kararı verilemez. Bu belgeler müdafi tarafından her zaman serbestçe incelenebilir. CMK’ nın 153. maddesinin 4. fıkrasına göre müdafi, iddianamenin mahkeme tarafından kabul edildiği tarihten itibaren dosya içeriğini ve muhafaza altına alınmış delilleri inceleyebilir; bütün tutanak ve belgelerin örneklerini harçsız olarak alabilir. Buna göre müdafiin kovuşturma evresinde dosyayı inceleme yetkisi hiçbir şekilde sınırlandırılamaz.

2- DOSYADAN ÖRNEK ALMA YETKİSİ

CMK’ nın 149 uncu maddesinin 3 üncü fıkrasına göre soruşturma ve kovuşturma evrelerinde istediği belgelerin örneklerini harçsız olarak alabilme imkanı öngörülmüştür. Dosya inceleme yetkisi ile dosyadan örnek alma yetkisine ilişkin hükümler aynı maddede belirtildiğinden, dosya inceleme yetkisinin sınırlandırılmasına ilişkin hususlar dosyadan örnek alma yetkisi için de aynen caridir.

3- HAZIR BULUNMA YETKİSİ

CMK’ nın 149 uncu maddesinin 3 üncü fıkrasına göre soruşturma ve kovuşturma evrelerinin her aşamasında avukatın, şüpheli veya sanıkla görüşme, ifade alma veya sorgu süresince yanında olma ve hukukî yardımda bulunma hakkı bulunmaktadır ve bu hakların engellenmesi yahut kısıtlanması mümkün değildir. Müdafi, soruşturma aşamasında yapılan sorguya çekme (CMK m.147/1-c), ifade alma, keşif yapma, yer gösterme ( CMK m.84, 85), arama (CMK m.120, 122), tanık ve/veya bilirkişi dinleneme (CMK m.84/2), yüzleştirme yapılması ve tutukluluk halinin gözden geçirilmesi (CMK m.108) gibi bazı işlemlerde şüpheli ile birlikte veya tek başına hazır bulunma yetkisine sahiptir. Müdafi, sanıkla birlikte veya tek başına bütün duruşmalarda hazır bulunma yetkisine de sahiptir. (CMK m.197/1).

4- DOĞRUDAN SORU SORMA YETKİSİ

Müdafi, sanığa, katılana, tanığa, bilirkişiye ve duruşmaya çağrılmış diğer kişilere -duruşma disiplinine bozmamak kaydıyla- doğrudan soru sorma yetkisine sahiptir. (CMK m.201). Doğrudan soru sorma yetkisi sanığa tanınmamıştır. Buna göre doğrudan soru sorma yetkisi müdafi için bir görev değil, yetki olarak düzenlenmiştir.

5- ŞÜPHELİ VE SANIKLA HABERLEŞME YETKİSİ

CMK’ nın 154 üncü maddesinin 1 inci fıkrasına göre şüpheli veya sanık, vekâletname
aranmaksızın müdafii ile her zaman ve konuşulanları başkalarının duyamayacağı bir ortamda görüşebilir. Bu kişilerin müdafii ile yazışmaları denetime tâbi tutulamaz. 676 s.lı KHK ile eklenen 2. fıkra ise bu yetkiyi kısmen sınırlandırılmıştır. Buna göre TCK’nın 2. Kitap 4. Kısım 4., 5., 6. ve 7. Bölümlerinde tanımlanan suçlar ve TMK kapsamına giren suçlar ile örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen uyuşturucu ve uyarıcı madde imâl ve ticareti suçları bakımından gözaltındaki şüphelinin müdafi ile görüşme hakkı Cumhuriyet savcısının istemi üzerine, hâkim kararıyla yirmidört saat süreyle kısıtlanabilir; bu zaman zarfında ifade alınamaz.

6- KANUN YOLUNA BAŞVURMA YETKİSİ

Müdafi, müvekkili olan şüpheli veya sanığın açık arzusuna aykırı olmamak koşuluyla kanun yollarına başvurabilir. (CMK m.261). Şüpheli ve sanığın aleyhine olan bir hüküm için olağan kanun yoluna başvurmak müdafi için bir görevdir. Bununla beraber şüpheli veya sanığın lehine olan hükümlere karşı olağan kanun yollarına müdafi, sanık veya şüpheli olan müvekkili açıkça talep etmişse müracaat etmelidir. Şüpheli ve sanığın açıkça aleyhine olan bir hükme karşı müdafiin kanun yollarına başvurmaması ihmal suretiyle görevi kötüye kullanma suçundan (TCK m.257/2) dolayı sorumluluğunu gerektirebilir. (Yarg. 4. CD., 21.10.2009, 3090/16886)

KAYNAKÇA: A. Gökcen, M. Balcı, K. Çakır, M. E. Alşahin; Ceza Muhakemesi Hukuku, Adalet Yayınevi, Ocak 2020, İstanbul

 

Daha fazla bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Yazar: Av. Sancaktar Devlet ÖZKUL / Stj. Av. Hasan TANDOĞAN

Diğer Makaleler